Üzerimizdeki beklentilerin çok
olması bizi kısıtlar ve yorar. Bizden beklenenlerin fazla olması stresin de ana
kaynaklarından biridir. Beklentilere uygun yaşamaya çalışmak ve bekleyenlerin
beklediklerini geçekleştirmeye çalışmak bazen kendimiz olmamızı da engeller.
Bazen de ömrümüz başkalarının beklentilerini karşılamakla geçer. Bu sefer
kendimiz olmayız ve bu durum da bize ruhsal acılar verir. Günümüzde ve geçmişte
üzerinde en fazla beklentinin biriktiği kişi grubundan biri de annelerdir.
Ben bir babayım. Benim babamın
benden bir babalık beklentisi yok. Amcam nasıl babalık yaptığıma pek karışmaz. Teyzem
de öyle. Annem de bu konuda bir şey demez. Biz babalar olarak beklentiler
açısından rahatız. Ama anneler öyle mi, kimin annelerden beklentileri yok ki?
İmge Anne, Şimdiki Anne
Her anne, anne olmadan önce bir
annelik hayali kurar. Çocuklarına yaklaşım tarzı, disiplin şekli, sevgi şekli
bu imgede ve hayalde yer alır. “Ben çocuğuma sokakta bağıran annelerden olmayacağım,
her gece ona kitap okuyacağım, kızmayacağım.” gibi cümleler annelerin zihninden
geçer. Kendi annesinin ona yaptığı yanlışları çocuğuna yapmayacağına dair söz
verir kendine. Kısacası annenin kendisinden bir annelik beklentisi vardır.
Çocuk olup da anne, annelik yapmaya başladığında anne ilk olarak kendi
beklediği ve umduğu anneliği yapamadığını görür ve bu durum annede hayal
kırıklığına yol açar. Annenin karşılayamadığı ilk beklenti, kendi
beklentisidir.
Babanın Anneden Beklentileri
Günümüzde babalar çocuk eğitimine
dair, çocuğu finanse etmek dışında pek bir şey yapmazlar. Buna rağmen, çocukta
bir sorun göründüğünde ilk merci olarak anneyi görürler. Annenin internet, dizi
keyfi, komşuluk ziyaretleri babanın gözüne batar. Baba, çocuğun iyi eğitilmemesinin
sorumlusu olarak anneyi görür. Anne bir yandan kendi beklediği anneliği yapmaya
çalışırken, öte yandan babanın beklediği gibi anne olmaya da çabalar. Annelik
konusunda beklentileri karşılanması gereken kişi sayısı artık iki olmuştur.
Büyüklerin Anneden Beklentileri
Kayınvalidenin, annenin kendi
annesinin de ondan çok beklentileri vardır. Çocuk zayıfsa anne ‘bakmamış’,
kilolu ise ‘çok yedirmiş’ olur. Hareketli ise çocuk, ‘anne terbiye verememiş’
olur, çocuk içine kapanıksa ‘anne çocuğu baskılamış’ olur. Annenin çocuğuna
yedirdiği yemeğe, giydirdiği kıyafete kadar herkes anneye karışır. Kendi
annesinin ve eşinin annesinin sözleri be beklentileri arasında çocuk büyütmek
zordur.
Öğretmenin Anneden Beklentileri
Çocukların okula başlaması ile
annelerin görevleri arasına okul çantasını, beslenmeyi hazırlayıp kontrol etmek
gibi yeni görevler eklenir. Bir görev daha var ki, o da annelerin yükünü biraz
daha arttırır. Çocukların ödevlerinin kontrolü ve takibi genelde annelere
kalır. Çocuk ödevini yapmazsa öğretmen öncelikle anneyi ilgisizlikle suçlar.
Anne, kendinin, eşinin, kayınvalidesinin, kendi annesinin kendisi üzerindeki
beklentilerine cevap vermeye çalışırken üstüne bir de öğretmenlerin
beklentileri biner. Böylece annenin yükü biraz daha artar.
Anneden beklentisi olan sadece bu
saydıklarımla sınırlı değil. Komşu, sokaktaki teyze, otobüsteki yolcular,
çocuğuna bakarak anneyi yargılarlar. Anneye hemen, iyi/kötü, ilgili/ilgisiz
gibi sıfatlar biçerler. Babalardan beklentisi olan ise neredeyse yoktur. Babaların
kendilerinin bile babalığa dair beklentilerinden pek fazla söz edemeyiz. Bu
nedenle de anneleri bu konuda pek anlayamazlar.
Özetle, annelik dışarıdan bakıldığı
gibi kolay değildir. Birçok beklenti arasında kalıp bunları dengeleyerek
annelik yapmak, beklentileri karşılamadığında suçluluk hissetmek, beklentileri
karşılamak adına kendisi olamamak günümüz anneliğin en büyük zorluklarından
biridir. Bu nedenle annelere “Çocuğunu şöyle eğit, böyle davran.” demeden önce
onları anlamamız ve onların zorluklarına derman olmamız şart. Annelere
çocuklarına can yeleğini nasıl giydireceklerini öğretmeden önce, o yelekleri
kendileri için nasıl kullanacaklarını öğretmekle işe başlamalıyız. Çocuklar mı?
Biz anneleri için adımlar attığımızda, emin olun onlar daha sağlıklı ve daha
mutlu yetişecekler.
Mehmet Teber
Uzman Pedagog
Hiç yorum yok:
HTML kodu kullanarak yazılan yorumlar onaylanmaz.
Yorumlarınızı yazarken menüden "Anonim"i seçiniz. Yoruma ad soyadınızı yazabilirsiniz.
Eğer bir Gmail hesabınız var ise, menüden "Google hesabı"nı oturum açıp seçebilirsiniz.
Menüden Adı/URL seçeneği ile, adınızı ve e postanızı yazabilirsiniz.