![]() |
Mutluluk |
İlk bakışta bir pedagogun , mutluluk konulu bir kitabı
yazması garipsenebilir. Ancak çocuk üzerine yazılar yazmayı ve aileleri
bu konuda bilinçlendirmeyi düşündüğüm yıllarda farkettim ki, mutlu
olmayan, evinde çatışma bulunan anne-babaların çocukları iyi eğitmesi
pek mümkün değil. Bunun gibi, mutlu olmayan bir öğrencinin ne kadar
çalışırsa çalışsın sınavlarda başarılı olması da zor. İletişim
teknikleri hakim birisi mutlu olmadıktan sonra , bu teknikler ona pek de
fayda sunmaz diye düşünüyorum. Yani bir işi yapmanın ön şartı, mutlu
olmak! “
Evliliğimin ilk aylarında “kızım mutlu musun? ” sorusunu babamdan
duyduğumda , mutsuz olduğumda bunu anlatabileceğim birinin olmasının ne
kadar güven verici olduğunu düşünmüştüm. Şimdilerde zaman zaman ben
eşime sorarım, zaman zaman o bana sorar… Nasılsın? gibi değildir “Mutlu
musun ?” sorusu… Bir his taşır içinde… “Mutlu değilsen paylaş benimle ”
samimiyeti taşır…
![]() |
Mutluluk Terapileri |
Pedagog Mehmet Teber ile kadim gelenekten bugüne mutluluğu anlattığı
“Mutluluk Terapileri ” (Hayy Kitap) üzerine bir söyleşi gerçekleştirdim. Mutlu bir anınıza mı eşlik ediyoruz, mutsuz bir anın tam ortasına mı
bilinmez ama içinden mutluluk geçen her şey güzeldir diyerek konuyu
röportaja bağlıyorum …İyi okumalar…
Çocuk eğitim kitapları serinizin ilk kitabı Mutluluk Terapileri…Kitaplardan mutluluk öğrenilir mi?
İnsan için öğrenmenin birkaç yolu var: Okuyarak, gözlemleyerek ve
deneyimleyerek öğrenme diyebiliriz kısaca. Ana öğrenme yollarından biri
de okumaktır. Mutlu olabilmesi için insanın kendini tanıması derin
arzularının farkına varması, hayatına bir anlam katması gerekir. Aksi
taktirde görünüşte eğleniyor görünebilir ama derin anlamda mutlu
olabileceğini söylemek zor. Kitaplardan anlam öğrenebilir. Bu da insanı
mutlu eder diye düşünüyorum.
Mutluluk fantastik bir şey mi sizin için? Kitaptaki fantastik dil için soruyorum bunu…
Mutluluk fantastik değil elbette. Kitaptaki dil fantastikten gerçeğe
doğru akan bir dil. Gerçekleri bir kurgu içinde söylemek her zaman daha
etkilidir. Öyküler ise insana dokunmanın temel enstrümanıdır. Bu nedenle
öyküler var kitapta. Gerçek öyküler, kurgu öyküler ve uçuk hayal ürünü
öyküler…
Mutluluğu arayanları anlatmışsınız kitapta. Sizce arayanlar mutluluğu bulabilmiş mi?
Her arayan bulabilir mi bilemem. Ancak arayanlar aramayanlara göre
hayatı bir üst katmanda, katta yaşarlar. Çünkü sorgulama evresine
geçmişlerdir. Bazen aramanın kendisi de mutluluk olabilir tabi.
Cehalet mutluluktur diye bir laf vardır. Ne dersiniz, çok bilmek mi mutsuzluk sebeplerimizden biri?
İki türlü mutluluktan söz edersek, “görünüşteki mutluluk” ve ruhsal
anlamda, derin “gerçek mutluluk”. Cahil insan ilk mutluluk seviyesine
erişebilir. Gamsız, dertsiz görünebilir belki. Ama gerçek anlamda mutlu
olabilmek için bilmek gerekir. Ancak ne bildiğiniz önemli, bildiğiniz
daha da ötesine inandığınız şeylere göre mutluluk değişir. Çok bilmek
helakete de götürebilir insanı.
“Hayatı roman olanların” mutluluktan bahsettiğine rastlanmaz. Mutluluğun bir hikayesi olur mu?
Herkesin bir hikayesi vardır bu hayatta. Kimi mutluluk duraklarına çok uğrar, kimisi ise mutsuzluk.
Mutluluğun zıddı nedir sizce?
Üzüntü mutluluğun zıddı değildir aslında. Bir anlık sevinme de
mutluluk değildir. anlık bir haberle gelen duygu sevinçtir. Bu haber
kötü olursa buna üzüntü diyebiliriz. “Mutlu musun?” diye bir soru
sorsalar insana insan genelde o anki duygusunu söylemez. Bir hayat
değerlendirmesi yapar ve genel bir sonuç söyler. İyi duygulanımlar ve
kötü duygulanımlar karıştırılır, ortaya çıkan renk açığa yakınsa o zaman
mutluluk deriz buna. Mutluluğun karşısında bence “çökkünlük” var. Ancak
bunun da bir süredir devam etmesi gerekir. Yani bu duygu insanı birkaç
ay esir aldıysa işte o zaman gerçek mutsuzluktan söz edebiliriz.
Mutluluğun sırrını çocuklardan öğrenmemiz gerekiyorsa, niye
“şimdiki zamandaki” mutsuzluklarımız için çocukluğumuza dönüp duruyoruz?
Çocuklar çok yaralar içinde büyüyorlar. Bunlar ruhsal yaralar. Ancak
bu derin yaralanmalara rağmen hayata tutunup devam etmesini biliyorlar.
“İnsan yarası varken nasıl mutlu olur?” sorusunun cevabı çocuklarda.
Ancak niyetimiz yaralarımızı çözmek ve bir üst kata çıkmaksa, o zaman
çocuklukta ruhumuza açılan derin yaralara bakmamız gerekiyor.
Çocuklarla çalışan biri olarak bize söyler misiniz, onları ne yaparak mutsuz ediyoruz?
Onların dünyasını tanımayarak, duyguları ve düşüncelerini hiçe
sayarak, temel ruhsal gereksinimlerini karşılamayarak diyebiliriz.
Kendini “Eşiyle, çocuklarıyla ve sevdikleriyle geçirdiği anlar en
mutlu anlarıdır” diye anlatan biri olarak , bize “o anlarda ”
yaşadığınız mutluluğunuzu da anlatabilir misiniz?
Araştırmalarda ve kişisel tecrübelerde de ortaya çıkan bir gerçek
var. İnsanı mutlu eden temel şey güzel insani ilişkiler. Yani yanında
olduğunuzda size kendinizi iyi hissettiren insani ilişkiler, insanın en
çok aradığıdır. Eşim ve çocuklarımla birlikte olmak bana iyi geliyor,
çünkü onlarla güzel ilişkilerim var. “Bu güzel ilişkinin sırrı nedir?”
diyecek olursanız, bu sorunun cevabı başlı başına bir kitap olabilir
belki.
Tuğba Akbey İnan-Çocuk Aile
Hiç yorum yok:
HTML kodu kullanarak yazılan yorumlar onaylanmaz.
Yorumlarınızı yazarken menüden "Anonim"i seçiniz. Yoruma ad soyadınızı yazabilirsiniz.
Eğer bir Gmail hesabınız var ise, menüden "Google hesabı"nı oturum açıp seçebilirsiniz.
Menüden Adı/URL seçeneği ile, adınızı ve e postanızı yazabilirsiniz.