![]() |
Terapötik oyuncaklar |
Terapiye
gitmek, içinizdekileri dışarı çıkarmak, kendinizle bile yüzleşmeye korktuğunuz
konuları terapiste dökmek hiç de kolay değildir. Çünkü ortaya çıkan gerçeklerle
baş etmek zor olabilir. Kendi karanlık yönlerimizi görmek bizi ürkütebilir. Bu
durum çocuklar için de geçerlidir. İlk 2-3 seans güle oynaya terapiye gelen
çocuklar, terapide yaralarının üzeri açıldıkça hırçınlaşabilirler. Nitekim bu
gün bir çocuğumuz da öyle oldu. Terapide ortaya çıkan durumlar onu o kadar çok
öfkelendirmişti ki terapi bittiğinde çılgına dönmüştü. Annesi aile görüşmesinde
olduğu için çocuğu zapt etmek bana kalmıştı. Bu aşamada çocuk bana saldırdı,
tekmelemeye çalıştı, kıyafetlerimi çekiştirdi ve yüzüme okkalı şekilde tükürdü.
Bu çocuklardan yediğim ilk tükürük değil. Daha önce defalarla karşılaştım. Bu
çocuklara kızmadım hiçbir zaman, onları bunu yaptıkları için kınamadım da. O
anlarda bile şefkatli kalabilmek gerekir. Bunu yapabildiği anda insan iyi bir
terapist olur. Kısacası oyun terapistiyiz doğru, akşama kadar çocuklarla oyun
oynadığımız da doğru, ama her oyun terapisi seansı güle oynaya geçmez.
Özellikle acıları çalıştığınız bölgelerde.
Özlem
Bu sabah ilk
seansım zordu. Sonrasında tekme ve tükürükle devam ettik. Sonrasında içime bir
özlem çöktü. Eş özlemi, çocuk özlemi, İstanbul özlemi, dost özlemi. İlk iki
seans sonrasındaki özlemle birleşince bugün benim açımdan çok durgun geçti.
Özlediğim konulardan biri de yemekler. Güzel bir sabah kahvaltısı ve ev
yemekleri. Burada sürekli dışarıda yiyoruz. Yemeği çok arayan insan değilim.
Ancak dışarıda sürekli köfte, pide, kebap bana göre değil. Ben ev çorbasını,
zeytinyağlı fasulyeyi, içli köfteyi, sarmayı seven biriyim. Lokanta yemeklerinde
sunum var ama tat yok. En çok özlediklerimden biri de ev yemekleri.
Ziyaretçiler
Bugün aynı
zamanda İstanbul’dan ziyaretçilerimizin olduğu bir gün. Projenin diğer ayağı
olan Terapötik oyuncaklar bugün İstanbul’dan geldi. THY’de Hatice Hanım
önderliğinde gönüllü bir ekip var. Güzel projelere hem öncülük ediyorlar, hem
de destekliyorlar. Onlar, bir maden sahası, maden makinaları, madenci,
kahverengi, gri, siyah oyun hamurları, resim defteri, boya, baret, tamir
eşyalarından oluşan bir set hazırladılar, önerimizle. O seti de yüklenip
geldiler. Oyun terapisine alamadığımız ailelere bu setlerden hediye etmeyi
düşünüyorduk. Oyuncaklar bugün geldi ve ziyaretçilerimiz bazı aile ziyaretleri
yaparak çocuklara verdiler. Biz de bazı çocuklara ulaştıracağız. Bir kısmı ise
yaz okullarında dağıtılacak. Eminim bir çok çok çocuk bu setle birlikte
içindeki bir çok acıyı dışarı atacak.
Terapötik Öykü
Bugün
çocuklarla olan terapilerimizde yeni bir aşamaya geçtik. Artık oyun terapisi
sonrasında çocuklara Terapötik öyküler de anlatmaya başlıyoruz. Öykülerle
terapi yeni bir kavram değil ancak ülkemizde az biliniyor. Çocuk terapilerinde
oldukça etkili. Sadece öykülerle alt ıslatma, kaka kaçırma gibi vakaların
çözüldüğünü biliyorum. Bu etkiden dolayıdır ki, biz de terapilerimizde öyküleri
kullanmaya başladık. İlk öykü benim yazdığım bir öykü. Çocukların ölümü, defini
anlamasını sağlayan ve kolaylaştıran bir öykü. Sonrasında çocukların travmaya
verdiği tepkilere göre öyküler anlatacağız. İçine kapanan çocuğa ayrı,
hırçınlaşan çocuğa ayrı öykü. Bu konudaki ana kaynağımız ise Nancy Davis’in
dilimize de çevrilen Çocuklar İçin İyileştirici Hikayeler kitabı.
Bir Veda
Bugünün önemli
gelişmelerinden biri de Yeryüzü Doktorları saha koordinatörü Safa arkadaşımın
ayrılışı. Bugünkü organizasyon sonrasında onun yükü hafifledi, kalan işleri
Fatma Hanım’a devretti ve İstanbul’a döndü. Artık odada tekim.