![]() |
Soma Proje |
Pazartesi günü
normalde izin günümdü, ailecek vakit geçirecektik. Ancak saat 12.00 gibi gelen
telefonla tüm programımız değişti. Çünkü kurulacak iki oyun terapi odasının
malzemelerini tedarik etmek gerekiyordu. Eşimle birlikte hemen İstoç’a gittik.
Yaklaşık 10 oyuncakçı ve iki kırtasiye gezerek gerekli malzemelerin çoğunu
tamamladık.
Salı ve
Çarşamba şirkette görüşme aldığım günlerdir. Soma projesinin netleşmesi ile
birlikte Çarşamba görüşmelerimi Salı gününe almak durumunda kaldım ve Salı
günüm tamamen bireysel terapilerle geçti. Bu arada burada olmadığım günlerdeki
tüm randevularımı ve terapi programlarımı da bugün içinde iptal ettik. Ailem için
planlama yaptık, yolculuk için hazırlıklarımızı tamamladık ve heyecanla
beklemeye başladık.
Çarşamba
sabahı 08.30 feribotu ile Bandırma’ya geldik 3 arkadaş. Yeryüzü Doktorları’ndan
Sefa, Pedagoji Derneği’nden Ayşe ve ben Bandırma’dan da altımızdaki aracımızla
birlikte yola düştük. Soma’ya vardığımıza saat 14.30 olmuştu. Öncelikle resmi
ziyaretleri yapmak, oyun odamızı kurmak istiyorduk. Bizi Manisa Aile Sosyal
Politikalar Bakanlığı İl Müdürü Murat Bey karşıladı. Bizi Soma’ya hakim bir
tepede kurulu Huzurevi’nde ağırladılar ve yer gösterdiler. Buranın müdürü Alim
Bey’de aramızdaydı. Bu tanışmanın ardından projeyi uygulayacağımız okula
geçtik. Okul müdürümüzle tanıştık, kendisi bize yer gösterdi ve ivedi bir
çalışma ile 1 saatlik süre zarfında oyun terapi odamızı hazır hale getirdik.
Ertesi güne aile görüşmesi yapmayı, bir sonraki gün ise çocuklarla terapiye
başlamayı hedefliyorduk.
Terapötik Oyuncak
Projemiz
sadece 16 çocuğa terapi yapmaktan ibaret değildi. Ulaşamadığımız çocuklar için
Türkiye’de ilk defa uygulanacak olan Törepatik Oyuncak Projesi planlamıştık.
Çocuklar biz yetişkinler gibi acılarını kelimelerle dile getiremezler.
Çocukların kelimeleri oyuncaklardır. İçlerindeki yarayı, acıyı, kaygıyı
kelimeler yerine oyuncaklarla ifade ederler. Ellerine, doğru oyuncaklar
verildiğinde çocuklar acılarını, kaygılarını, korkularını bu oyuncaklarla
dışarı atabilirler. İşte bu gerçeği bildiğimiz için 100 çocuk için bir oyuncak
seti hazırladık. Bu sette bir maden sahası, maden kömürü yapmak için aparat,
kömür yapmakta kullanılan siyah oyun hamuru, toprağı temsil eden kahverengi
oyun hamuru, madenci bareti, madenci kostümü giymiş erkek figürler, resim
defteri, pastel boya vardı. Bu oyuncakları yoğun bir çaba sonucu THY’den Hatice
Hanım ve arkadaşları tedarik etti. Hatta tüm erkek bebeklere madenci kostümü
diktiler. Bu setle birlikte maden olayını çocuklar canlandırabilecek,
madencileri oyun icabı öldürebilecek, sonra gerekirse kurtaracaklar,
gerektiğinde defnedecekler ve acılarını ve yaralarını dışarı atabileceklerdi.
Gerçek Bir Huzur Evi
İlk gün
Soma’ya ulaşmış, birkaç resmi ziyaret yapmış ve oyun odamızı kurmuştuk. Bir
önceki günden de hepimiz yorgunduk ve bu işlerden sonra kalacağımız yer olan
huzurevine çekildik. Akşam Yeryüzü Doktorları’ndan bize eşlik eden klinik
psikolog Fatma Hanım ile birlikte 4 kişi olmuştuk.
Huzurevi
Soma’ya hakim bir tepede. Sırtını Soma Dağı’na dayamış. Adı gibi kendi de bir
huzur evi. İçinde çim mini futbol sahası ve voleybol sahası var. Basketbol
potaları var. Her taraf yeşillik. Yeşillikler arasında kamelyalar var. Bir orta
halli şelalesi ve birkaç fıskiyesi var. Her daim su sesi duymak mümkün. İçinde
şeftali, erik, kiraz ve dut gibi meyve ağaçları var. Kazlar, ördekler, kediler,
köpekler, tavşanlar, tavus kuşları ve maymunlar ile doğal bir ortam. Hasılı
İstanbul’da en ala villada da kalsanız bu ortamı sağlamak zor. Bu huzurevinin
bir kısmında yaşlılar ve diğer bir kısmında yetişkin mental açıdan geri olan
misafirler var. Görevliler 5 yıldızlı otel personeli gibi o kadar kibar ve
güleryüzlü ki anlatılmaz. Yemekler harika. İnsan bir devlet kurumunda olduğuna
inanamıyor ve devletimizin ne kadar güçlü olduğunu çok derinden hissediyor
burada.
İlk günün
sonunda üzerimizde tatlı bir yorgunluk ve heyecan vardı. Yarın birkaç protokol
ziyareti yapacak sonra okulumuza gidip velilerle görüşecek ve terapiye alınacak
çocukları belirleyecektik. Akşamüzeri kısa bir toplantı yaptık ve odalarımıza
çekildik.